EN İYİ YOKTUR,  ZİRA  ALTIN ORAN SABİTLİYOR GÜZELLİĞİ.  EN İYİ ANLATILANLAR VE İÇİNDE EN YOĞUN ANLAMLARI BARINDIRAN VARDIR. KARAR  VERDİM, BUNLAR  ANCAK  BÖYLE TANIMLANABİLİR.

















HAFTANIN EN İYİ PARÇASI

en iyi yabancı : HIM - ENDLESS DARK
    bu karanlığın derinliğine uzanan melodilerin  sürükleyişidir aslında. dinlerken mümkünse  bulutlu  bir gökyüzünün yıldız  görmez karanlığını  fon yapın...   his, yada  adı herneyse  tatmin  edeceksiniz.

en iyi yerli :ŞEBNEM  FERAH - SİL BAŞTAN
Birileri bana bu  parçayı  yoladığında  ismini  okumaksızın kabul edip  dinlemiştim.  bir kadın diyordum içimden,  böylesi  koyu  renkli  bohem mısraları  nasıl kanıksayıp  döker içinden. karanlığın kadını diyorumö ben ona,  şebnem ferah  dinledikçe  karanlığı ya da karanlığın sonundaki ışık  noktasının farkını  ifade  eden  hatun kişi...  dinleyini ya da  yok yok  hakkını  veremessiniz,  en iyisi boş verin!
 
HAFTANIN EN İYİ MÜZİK İSİMLERİ
 
 
 

Bu hafta en çok Feryal ÖNEY dinledim. Ara ara da Şebnem FERAH
. Biliyormusunuz ben iki kadın arasındaki  binlerce türünü anladım dinleyince iki kadını. yani nasıl derler, aslında melankolik bir içsellik sanırım  morfinsel bir uyuşma hali  neyse,  boş verin  yazmayacağım.  keşfedin .








 
 
HAFTANIN EN OKUNASI KİTAPLARI
Tutunamayanlar- OĞUZ ATAY

edebiyat  tarihsel süzgece  itildiğinde eminim ki bu  eser fışkırırcasına yüzlerde  patlayacaktır. belki bir utzanma hissi, belki  bir eziklik yada pişmanlık  bırakacaktır ardında ama muhakkak  zihinlerde  yazana ve yazılana dair bir  spot  patlayacaktır. yanlış  anlaşılmalarmı itiyor yanlışlığa  yoksa anlayamamalar mı.  bence gerektiği gibi anlaşılamayan bir eser. zira ben her okuyuşumda  bir önceki okuyuşuma  küfrediyorum.

klarnet-K.İSKENDER
"çok  az, hatta  yalnızca meczup  düzeyinde  kalsın herşey. bırak okumak  zor  gelsin."
 
 
neyse tövbeler olsun görmedi  gözlerim medeniyet peygamberlerinin  eylemlerini, o yazmadı  ben okumadım anlamlar piç kalmadı.  hey! millet...  bırakın okumayın. anlayamazsınız  belki... 
 
 
HAFTANIN EDEBİ KİŞİLİĞİ
cemal SÜREYYA

Anlayamamanın ızdırabı  bazen esen lodos eşliğinde yapışıyor  ruhumuza.  anlayamayıp  yok olma. farkına varamadıkça erime hali bu tufanın  ardından  sıra  kavuşma. bir kelime bazen, bazen yalın bir dize okudukça  ve çözümledikçe harfsel şifreleri  oysa dedirtiyor, oysa  ben böyle anlayamamıştım...  keşkeler,  biriktikçe umut  tükeniyor. bilmem kaçıncı karanlık tüneliyiz  anlam kargaşalıklarını taşıyan  trenin.  ve bir cemal süreyya martısının beyazlığında  dölleniyor aydınlık ümitlerimiz. oysa seni anlayamadı  bir çoğumuz  cemal usta! bir  damla gözyaşı, bir fincan kahve, bir martıya  atılan simit parçası ya da cemal süreyya...

BİR EKSİK KUŞAK

Beat kuşağının kayıp yaşayanları. Evet eksik kalan kuşaktır o kuşak. Yeni arayışların belkide en yoğun gerektiği ve en ağır bedellerin onları artık umursamaz kıldığı kuşak. Evet belkide onların ödedikleri diyetler bu gün perhiz yapmamamıza neden oldu. Ve aynı arayışlarda boğulmayışımıza tabi...
LOST

Bir dönemin en bildik jargonu "lost". Evet gerçekten bir kayıp vardı. Tıpkı beat kuşağı edalı kayıp bir kuşak. Ne farkı var her ikisinin de... belki de yok ama bana göre oldukça farkli iki kulvar...

YİTİK NESİL

Bir popüleristlik hegemonyasına dalmanın sonucu, populist mantalitenin esaretine girerek kaybolup gitmiş, çoğulcu yaşam yerine bireysel yaşama sıkıştırılmış ve trendy olmak, markalaşmak adına bir yığın şebeklikler ile göz boyama işlevi içine girmiş, bohemlikten uzak ama sanki en koyu bohem yaşama mahkum edilmişçesine umarsız yaşayan ve toplumun tam ortası yerine kıyılarına itilmeye çalışılan bir nesildir.
Bir adam ve bir kadın ancak doğru tarihsel süzgeçten geçtiklerinde efsaneleşirler. Tıpkı Leyla ile mecnun gibi. En az onlar kadar yalan ve en az onlar kadar şanslı.


kayra zoran
 
Bugün 6986 visitorskişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol