Kalemlerinden damlayan katrelerle  nice dünyalar  yaratabilen tüm ustalara...

    Şimdi  kolera  sokaklarının hatrıu sayılır abisinden bahsedeceğpim size. Bir  tuhaf  ustadan,  METİN KAÇAN'dan...



"Ruh ikizini bulur ve bütün eski deniz kentlerinin suriçlerinde bir ses duyulur: Adalara vapur!
İçimizdeki çocuğun seslerinden biridir bu; sevindirik, afilli, renkli... ve hikâye konusunu bulur:
"Cinler, Kurdela'nın ciklet satıcıları! Şeytanlar, alımlı, bakmaya doyamadığımız homoseksüeller. Erkekler, üç ayaklı çalışma masaları gibi mağrur; dudaklarında, geleneksel terbiye ile sarılmış üç kâğıtlı düşler. Kurdela; en uzak yıldıza aşk nağmeleri fısıldayan gece kuşlarının sokağı." Adalara Vapur'da en küçük, en beklenmedik ayrıntılar, haftasonu gezmesine, yüreği kıpır kıpır, hazırlanan kızlar, delikanlılar gibi, ana ezgiye tel tel bağlanırlar."  diyor ve  hızlı  adımlarla yetişmeye çalışıyor  çalan siren sesinin hareketlendirdiği  adalar vapuruna. Adalar vapuruyla  başka bir dünyaya  demir alıyor, bildik dünyanın dışında  dünyayı yalıtan bir başkalığa. Güzel  yazıyor,  tuhaf  replikler  ve jargonlar  yaratıyor. Kolera sokaklarında  tiner  çekiyor  belki  ve farkına  varıyor  gecelerin.  Hazırladığı  sigaralıklar  yazdırıyorsa  bu  cümleleri  eyvallah,  bir  tanede  ben sarmalıyım  sanırım. Belki  bir gün. Bir tabir  vardır "piç" diye bir piç yazar  bu  Metin KAÇAN.
  Küstüğü edebiyat  dünyasına  sadece  bu  eserlerini bıraktı. diyecek  bir  şey  var mı  artık bilmiyorum...  dedim ya  bir  tuhaf adam Metin KAÇAN.

BİR EKSİK KUŞAK

Beat kuşağının kayıp yaşayanları. Evet eksik kalan kuşaktır o kuşak. Yeni arayışların belkide en yoğun gerektiği ve en ağır bedellerin onları artık umursamaz kıldığı kuşak. Evet belkide onların ödedikleri diyetler bu gün perhiz yapmamamıza neden oldu. Ve aynı arayışlarda boğulmayışımıza tabi...
LOST

Bir dönemin en bildik jargonu "lost". Evet gerçekten bir kayıp vardı. Tıpkı beat kuşağı edalı kayıp bir kuşak. Ne farkı var her ikisinin de... belki de yok ama bana göre oldukça farkli iki kulvar...

YİTİK NESİL

Bir popüleristlik hegemonyasına dalmanın sonucu, populist mantalitenin esaretine girerek kaybolup gitmiş, çoğulcu yaşam yerine bireysel yaşama sıkıştırılmış ve trendy olmak, markalaşmak adına bir yığın şebeklikler ile göz boyama işlevi içine girmiş, bohemlikten uzak ama sanki en koyu bohem yaşama mahkum edilmişçesine umarsız yaşayan ve toplumun tam ortası yerine kıyılarına itilmeye çalışılan bir nesildir.
Bir adam ve bir kadın ancak doğru tarihsel süzgeçten geçtiklerinde efsaneleşirler. Tıpkı Leyla ile mecnun gibi. En az onlar kadar yalan ve en az onlar kadar şanslı.


kayra zoran
 
Bugün 6986 visitorskişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol