silah namlularını kızdıran
deli akışında, nice ölümler  getiren soğuk  metal;
mermi ya da  ölüm  daveti...
sinerjiden ötede  bir yaşamsal; kaybetmek.
ciddilikle  mahkum edilmiş  bir yaşam,
ve umursamanın anlamsızlığı.
tanrısal bir dogma  kulaklardan içeri salınırken,
ruhlardan sızan tek kelime;
"şeytan dışa  dönük yanıdır insanın".
bambu ağaçları kadar  dayanıklı  olmak  dışsala.
dışsal; soğuk, sızı, kan, mermi  ve  ölüm...
dayanıklılığın sınırlarına  sahiller inşa etmek,
ve  bir  gitar rifiyle  inmek  kumslına.
rock  kadar  taşmak  ve o kadar  asiliğe sinmek.
asilik; patlamaya hazır bir volkanın namlu ağızından fışkırmak  hayata.
bir kayanın başına tırmanmak
ve geride  kalan  herşeye, en çokta geçmişe
sigara  külleri  armağan etmek.
sevmeyi katmıyorum hiç
o İstanbul'da  seferlerine devam eden bir vapurda  kaldı;
"nazım  hikmet" vapurunda...
göçebe yaşayan   bir gitar
ve  taşıyanı birde.
bir kadının kızıl  saçlarından toprağa  süzülmeyi kabul etmek  mesela,
ihanet  kızağına  binip uçu vermek tırmandığın kayadan,
dibine aşk çukurunun.
ihanet; geriye dönük  fırlatılmış merminin  alında şaklama  anı...
karışan roller,  karışan kıyafetler,
çıplak  olabilmeye  tehamül, çıplaklık seçimi önce
ve ardından dingin bir zaman
ve yine bir gitar  rifi
tanrıyı  çağrıştırırcasına asi...
çıplaklık; umudu  tükenmeksizin yaşama adına umuda  dönmek  bir nevi...
bir radyo yayını ve inceden salınmış bir küfür.
nerede  kalmıştık?
tanrı! bilimsel bir deneyin ispatına  yol açtığı  ululuk
ya da  boşverebilme anında  dahi  sığınma  kuyusu.
üşüyen bir  beden  ile bira  tokuşturmak
ve bir kadın  gözünden akmak  kadehe.
bulanık bir içim
ve kusma  repliği ile süren  diyagramında  melodinin
alçalmak, inmek  bulutlara
daha altı  derin, daha  dibi  yosma bir karanlık.
ılık bir dokunuşla  teyet  geçerken ruha
intihar  solosunda  bulmak kendini, pj harvey ile düet  sonra
kadın!
ıslaklığına  mahkum
ve ekseninde pınk floyd türküleri....

BİR EKSİK KUŞAK

Beat kuşağının kayıp yaşayanları. Evet eksik kalan kuşaktır o kuşak. Yeni arayışların belkide en yoğun gerektiği ve en ağır bedellerin onları artık umursamaz kıldığı kuşak. Evet belkide onların ödedikleri diyetler bu gün perhiz yapmamamıza neden oldu. Ve aynı arayışlarda boğulmayışımıza tabi...
LOST

Bir dönemin en bildik jargonu "lost". Evet gerçekten bir kayıp vardı. Tıpkı beat kuşağı edalı kayıp bir kuşak. Ne farkı var her ikisinin de... belki de yok ama bana göre oldukça farkli iki kulvar...

YİTİK NESİL

Bir popüleristlik hegemonyasına dalmanın sonucu, populist mantalitenin esaretine girerek kaybolup gitmiş, çoğulcu yaşam yerine bireysel yaşama sıkıştırılmış ve trendy olmak, markalaşmak adına bir yığın şebeklikler ile göz boyama işlevi içine girmiş, bohemlikten uzak ama sanki en koyu bohem yaşama mahkum edilmişçesine umarsız yaşayan ve toplumun tam ortası yerine kıyılarına itilmeye çalışılan bir nesildir.
Bir adam ve bir kadın ancak doğru tarihsel süzgeçten geçtiklerinde efsaneleşirler. Tıpkı Leyla ile mecnun gibi. En az onlar kadar yalan ve en az onlar kadar şanslı.


kayra zoran
 
Bugün 6986 visitorskişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol